7 Temmuz 2011 Perşembe

kuşadası ve civarından tatil izlenimleri

Uzun bir süredir tatilde olduğum Kuşadasından bir kaç izlenimimi paylaşmak istiyorum.
İlk geldiğim günden itibaren İstanbulun herhangi büyük bir merkezinde dolaşıyormuş izlenimi veren bu şehri sevmedim.Evet doğru duydunuz bilerek şehir dedim,zira bir tatil kasabası ruhunu satışa çıkaralı çok çok zaman olmuş bir şehir burası.Gelmemiş olanlar için İstanbul'un Pendik,Bakırköy,hatta belki biraz Beşiktaş havasında...Ama yanlış anlaşılmasın bu adını verdiğim yerlerin bile kendi ruhlarını yansıtan daha yerel tatları ,dokuları vardır. Kuşadasında yerel hiçbir şey kalmamış;burası sürekli az ya da çok dalgalı denizi ile Side,Alanya kadar olmasa da içi oldukça sığ deniz derinliği ile beni pek mutlu etmedi.Bilmiyorum tekrar gelir miyim, gelmeyi istemiyim?Kimbilir...
Kasabaya indiğinizde sokaklar ya yerli yazlıkçılar ya da yabancılar ile dolu.Bu şehir şehir içi ve şehir dışı ile tamamen gemi ile gelen yabancı turistleri ütmek üzerine kurulu...Şöyle bir düşündüm:''Eğer Kuşadasının limanına bir şey olsa buraların esnafı ne yapar ,bütün bu yatırımlar ne olur diye...'' insan böyle bir senaryoyu düşünürken hafif bir tebessüm etmekten kendini alamıyor.Efes'te bile esnaf kendi arasında konuşuyordu.''gemi gelmiş bugün,gemi !''
Hiç mi güzel bir tarafı yoktu kuşadasının diye soracak olanlarınıza ise yanıtım çok açık:tabii ki var.Efes var,Selçuk var,meryemananın evi var,Şirince var,İsabey camii var,St.Jean kalesi var...Tabii tüm bunlar size birşey ifade ediyorsa...ama ben en çok St.jean(Aziz yahya )kalesinden Selçuk panaromasını ve Şirince'yi beğendim.Şirince çok güzel ve gerçekten adına yakışır şirin bir köy...Bu kıraç dağ kasabasından bir turizm mucizesi yaratan tüm güzel insanların ellerinden öpmek geldi içimden.Hepsini sevgiyle kucaklıyorum.(Özellikle Özlem gözleme'ye gidin ne olursa olsun yiyin,çünkü tüm yemekler odun ateşinde ve sevgiyle pişiyor).Tüm fertleriyle çalışan aileye teşekkürler .Köydeki küçük tezgahlarında karadut satan teyzelerden dut yiyin,dut şarabı için, satın alın.Teyzelerin nasırlı ellerinden dağ kekiği,kuru papatya,adaçayı alın.Onları görmek için geldiğinizi hissettirin ki değişmeye çalışmadan öyle kalsınlar.Zira biz onların bu doğallığını görmek için kilometrelerce yol yapıyoruz. ...
Selçuk -Kuşadası karayolunda at binme ve at safari çiftliği var;çok içten ve ilgili insanlar,işlerini severek yapıyorlar.Eğer harcayacak çok paranız varsa yol üzerindeki leather,jewellery,carpet weawing show gibi takılabileceğiniz lüks tatil alışveriş villa-mağazalar da sizleri bekliyor.
Burayı tavsiye ediyor muyum?Evet 20'li yaşlarda gelinip,daha çok gece hayatına akarak eğlenecek,karaoke barlar,barlar sokağı,discoları turlanarak sabah edilecek bir tatil şehri burası...Bolca yabancı turistle karşılaşmak ve yabancı dilinizi ilerletmek için ...neden olmasın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder